23 Nisan 1920 yılında ülkemizin başkenti olarak belirlenen Ankara geriye dönük 5000 yıllık tarihe sahiptir. Coğrafi konumu sebebiyle tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan bazıları Hitit imparatorluğu, Frigler, Lidyalılar, Persler, Bizanslılar, Galatlar, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlı imparatorluğu’dur. Nüfus olarak Türkiye’nin en büyük ikinci şehridir. Ankara 53 adet müzesi, opera ve bale salonları, kendine has müzik ve mutfağıyla, Atatürk orman çiftliği, tarihi eserleri, kaplıcaları ve mesire yerleriyle gezmeye doyamayacağınız çok güzel bir ilimizdir.

Hamamönü: Altındağ belediyesi tarafından restore edilen Hamamönü, gezginlerin Ankara’nın tarihi dokusunu görebilmeleri için tur listelerine ekledikleri bir yerdir. El ürünleri pazarında otantik ürünler bulabileceğiniz bölgede gezmeye Sanat Sokağı, Mehmet Akif Ersoy müzesi veya Taceddin dergahından başlayabilirsiniz. 19. Yüzyıl mimarisi özelliklerini yansıtan yapılarıyla, kültürel etkinliklere ayrılmış sokaklarıyla, yenilenmiş cafe ve restoranlarıyla sizlere harika bir gezi deneyimi sunuyor.

Ankara Kalesi: Askeri yapı olarak inşa edilen bu kale 4000 yılı aşan geçmişiyle birçok medeniyet ve uygarlık için hem askeri bir korunak hemde yerleşim yeri olarak hizmet etmiş bir kaledir. Hangi dönemde yapıldığı tam olarak bilinmeyen bu kale burada yaşayan uygarlıklar tarafından sürekli onarım gördüğü için bugünümüze sağlam bir şekilde ulaşabilmiştir.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi: Atpazarı semtinde bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi biri Veli Mahmut Paşa diğeri Rum Mehmet Paşa tarafından 15. Yüzyılda yaptırılan 2 Osmanlı yapısından oluşmaktadır. Kendine has koleksiyonuyla Dünya çapında tanınan tesisin bulunduğu Mahmut Paşa Bedesteni’nde ve Kurşunlu Han’da Paleolitik Çağ’dan günümüze Anadolu’da var olmuş medeniyetlere ait buluntular sergileniyor. Müzede sergilenen eşsiz koleksiyonun en değerli parçasını M.Ö. 6200 yıllarına tarihlenen ve dünyanın en eskisi olarak anılan, Çatalhöyük kent planının olduğu harita oluşturuyor. 

Anıtkabir: Ankara da gezilecek yerler listemizde sırada Anıtkabir bulunuyor. Hürriyet ve İstiklal kulelerinin başlangıcını oluşturduğu anıt blokta Aslanlı Yoldan geçerek ulaşacağınız Tören meydanı, Kurtuluş Dönemi’ni anlatan kulelerle çevrelenmiş. Meydandaki 42 basamaklı merdiveni çıkarak giriş yapabileceğiniz Mozole ise Şeref Holü, Mezar Odası gibi yapının esas kısımlarını barındırıyor. Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nin bulunduğu yapı kompleksini gezerken, Cemal Gürsel ve İsmet İnönü’ye ait kabirleri de görebilirsiniz.

Rahmi Koç Müzesi: 2005 yılında hizmete açılan müze Çengelhan da konuklarını ağırlama başlamıştır. 1850'li yıllardan itibaren sanayide kullanılan çeşitli araçlardan oluşan ve zaman zaman açılan geçici sergilerin genişliği nedeniyle Safranhan’ı da bünyesine katmıştır. Ankara’nın en güzel müzelerinden biri olan Rahmi Koç Müzesi Ailenizle güzel zaman geçirebileceğiniz ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağınız çok güzel bir seyehat noktasıdır.

Hacı Bayram Camii: Ulus’ta bulunan Camii Mimar Mehmet Bey tarafından 1427 yılında yaptırılmıştır. Bu yapının en önemli kısmını Hacı Bayram Veli Türbesi oluşturuyor. Tarihi yapıya adını veren Hacı Bayram Veli Osmanlı döneminde yaşamış önemli din alimlerinden birisidir ve Bayramiye Tarikatının kurucusu olarak anılmaktadır. Yapının avlusunda 18. Yüzyılda yaşamış Osman Fazıl Paşa’ya ait bir türbe bulunuyor. Ancak mezarı tabutuyla birlikte başka bir yere taşındığı için sekizgen planlı türbe şu an boş durumdadır.

Kurtuluş Savaşı Müzesi: Ankara’ya gittiğinizde görmeniz gereken yapılardan biride Kurtuluş Savaşı Müzesi’dir. Türk Mimari karakteristiğini yansıtan bina 1915 - 1920 tarihleri arasında inşa edilmiş, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kulüp binası olarak Mimar Salim Bey tarafından tasarlanmıştır. Bina 2 katlı olup 1924'e kadar Meclis faaliyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Bu süreç sonrasında Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi, Hukuk Mektebi, Maarif Vekaleti Binası olarak kullanılan yapı 1961 de müze olarak ziyarete açılmıştır. Kullanıldığı döneme ait birçok yazışmanın tarihimizin önemli dönüm noktaları sayılan Lozan ve Serv antlaşmalarının belgelerinin sergilendiği müzede Büyük Taarruz Hatıralarını ve Atatürk’e ait yazışmalarıda görme imkanı bulabilirsiniz.

Augustus Tapınağı: İlk olarak son Galatya Hükümdarı Amintos’un oğlu Kral Pylamenes tarafından milattan önce 25 yılında Frig Tanrısı Men’e adanmış Bir tapınağın yıkıntıları üzerine inşa edilmiştir. Ankara’nın başkenti olduğu Galatya’nın Roma İmparatorluğunun eline geçmesini kutlamak ve İmparator Augustus’a bağlılığı kanıtlamak için yaptırılan tapınak, Bizans döneminde bazı eklemeler yapılarak kiliseye dönüştürülmüştür. İmparator Ferdinant’ın Amasya’ya giden elçisi tarafından bulunan tapınağın ortaya çıkartılması için çalışmalar 1930 yılında Dr. Hamit Zübeyr Koşay önderliğinde gerçekleştirilmiş. Duvarlarının bir kısmının günümüze ulaşabildiği yapının kapısı ise bütünlüğünü halen daha önemli ölçüde koruyor. Çok özel işlemeleri olan bu kapının dışında Tapınak çevresindeki kazılarda bulunmuş en önemli parçayı Ankara Anıtı olarak adlandırılan yazıt oluşturuyor. Bu yazıtta Roma İmparatoru Augustus’un yaptığı önemli işler anlatılıyor.

Cumhuriyet Müzesi: Ulus’ta bulunan yapımı 1923'de tamamlanan yapı Cumhuriyet’in kuruluş dönemini görebileceğimiz Mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkasına ait toplantı yeri olarak tasarlanmış ancak işlevi değiştirilerek 2. TBMM binası olarak kullanılmıştır. 1924-1960 tarihleri arasında Meclis olarak kullanılmasının ardından Merkezi Antlaşma Teşkilatı tarafından kullanılmıştır. Atatürk ilke ve inkilaplarının gerçekleştirildiği yapı daha sonra yapılan düzenlemelerden sonra 1981 yılında Cumhuriyet Müzesi olarak kullanıma açılmıştır.

Kocatepe Camii: 1967-1987 yılları arasında yapılmış Ankara’nın en önemli dini yapılarından biridir. Turgut Özal’ın açılışını yaptığı caminin her bir yerinde Osmanlı dönemi mimarisinin motiflerini görmek mümkündür. Yapının iç kısmındaki yazılar Hamit Aytaç, Mahmut Öncü ve Emin Barın tarafından yazılırken, halı tasarımlarında Afyon Ulu Camii örnek alınmıştır.

Kızılay Meydanı: Adını Kızılay Genel Merkezi binasından alan meydanın çevresinde birçok alışveriş noktası ve mağaza bulunmaktadır. Ankara’nın kalbi olarak anılan meydan’ı Tandoğan, Maltepe, Gazi Mustafa Kemal (GMK) Bulvarı, Ziya Gökalp Caddesi, Sıhhiye, Ulus ve Bakanlıklar bölgelerinin ortasında kalan alanı TBMM, Anıtkabir ve daha birçok ziyaret edebileceğiniz mekâna yakınlığı nedeniyle gezi rotanızın merkezine alabilirsiniz.

Ankara gezinizde ziyaret etmenizi önereceğimiz restaurantların bazılarını sizlerle paylaşmak istedik:

Boğaziçi Lokantası: Zamana meydan okuyan Boğaziçi Lokantası 1906'dan beri müşterilerine hizmet vermektedir. Her dönem kendini sevdirmeyi başaran bu lokanta her yaş gurubundan müşterilerinin lezzet ve hizmet yönüyle kalplerini fethetmekte. Her gün müşterilerine çok geniş bir yemek yelpazesi sunan bu lokantaya geldiğinizde seçim yapmakta zorlanacaksınız. Ancak asıl kendi namını yaratan yemeği Ankara tavası’dır. Denemenizi tavsiye ediyor, beğeneceğinizi umuyoruz. Anafartalar caddesine yarım saatlik yürüme mesafesinde olan bu lokantayı ziyaret etmenizi öneriyoruz.

Meşhur Tavacı Recep Usta: Ankara’daki et severlerin gönlünü kazanmış bir işletme olan Meşhur Tavacı Recep Usta, Diyarbakır’dan Ankara’ya enfes tatlar taşıyan bu mekanda tavsiye edebileceğimiz yemek sayısı o kadar fazla ki bizde seçim yapmakta zorlanıyoruz. Bu sebeple her yerde yeme imkanı bulamayacağınız becerikli ustalar tarafından hazırlanan temiz ve en lezzetli haliyle sunulan mumbarı öneriyoruz. Daha önce denemediyseniz ve mumbara karşı önyargınız yoksa bu lezzeti deneyebileceğiniz en doğru noktalardan birinde olduğunuzu sizlere hatırlatmak isteriz. Ayrıca Meşhur Tavacı Recep Usta’nın İzmir Mersin ve İstanbul gibi şehirlerde de şubeleri bulunmaktadır.

Tarihi Mutfak Lokantası: Ankara Kızılay’da bulunan Tarihi Mutfak Lokantası özellikle tandırıyla ünlenmiş bir mekandır. Sadece Ankara’dan değil, yurdun çok farklı yerlerinden de tandır yemek için gelen misafirlerini ağırlayan lokanta enfes tandırının yanı sıra kebap çeşitleri ve Tavuk germecinide en lezzetli haliyle sunmaktadır. Aynı zamanda fiyatlarıda uygun olan bu lokanta Ankara gezinizde ziyaret rotanıza eklemeniz gereken bir noktadır.

Meşhur Özçelik Aspava: Dürüm severlerini kendine çekmeyi başaran bu işletme Ankara’da en çok tercih edilen noktalardan biri olmayı başarmıştır. Soslu soğanlı dürümüyle harika bir lezzet sunmasının yanı sıra salataları ve yemekten sonra yiyebileceğiniz irmikli dondurmasıyla damağınızda unutamayacağınız bir lezzet bırakacak. Çankaya Esat caddesinde bulunan işletme siz değerli misafirlerini beklemekte.

Ye An Pide: Çankaya’nın Balgat mahallesinde bulunan işletme özellikle Kayseri’ye özgü cıvıklı pideyle nam salmış bir mekandır. Elbette sadece cıvıklı pide değil müşterilerine birçok pide çeşidiyle hizmet sunan Ye An Pide salata çeşitleri ve yemekten sonra yiyebileceğiniz künefesiyle gönül rahatlığıyla yemeğinizi en temiz ve leziz şekilde yiyebileceğiniz bir Ankara pidecisidir.

Meşhur Kayseri Tepsi Mantıcısı: Meşhur Kayseri mantısını Ankara tatmak isteyen değerli müşterilerine Kayseri’li kadınlar tarafından hazırlanan Kayseri mantısını aslına birebir uygun şekilde sunuyor. Yemeğe mantınızın hazırlanmasını beklerken size önden sunulan patates salatasıyla başlıyorsunuz. Benzerine her yerde rastlayamayacağınız bu lezzetleri tatmak istiyorsanız Meşhur Kayseri Tepsi Mantıcısı hizmet etmek için sizleri bekliyor.

Ciğer 52: Eğer ciğer seviyorsanız Ankara’da Ciğer 52 ye uğramanızı tavsiye ediyoruz. 1962'den beri müşterilerine hizmet veren Ciğer 52 şişte yapılan ciğerin lezzeti ve kolay yenebilir olması Ankara ve başka illerden ciğer seven müşterilerini mekana çekmeyi başarıyor. Ciğeri isterseniz özel soslu soğanıyla birlikte lavaşın içindede tüketebilirsiniz. Lezzetiyle aklınızda yer edecek çöp şişleriyle Ciğer 52 ağırlamak için siz değerli misafirlerini bekliyor.

Çukurağa Sofrası: Oldukça fazla müşterisi olan Çukurağa Sofrası özenle seçilmiş personeliyle müşterilerine özel ilgi gösteriyor. Bu mekanın her bir yemeğinde özel lezzet bulunmasına rağmen sizlere önerimiz kesinlikle yaprak döneri tatmanızdır. Çankayada bulunan Çukurağa Sofrası siz değerli müşterilerini bekliyor.

Hacı Arif Bey Restaurant: Güler yüzlü perseneli ve çocuk oyun alanıyla müşterilerine eksiksiz bir hizmet sunan Hacı Arif Bey Restaurant her bir yemeği çok lezzetli olan mekanda tavsiye ededbileceğimiz başlıca yemekler Ali Nazik Kaburga, Saray Special, İçli Köfte ve Çiğ Köftedir. İşletme Barbaros mahallesinde bulunmaktadır.

Urfalı Hoca’nın Yeri: Hatay ve çevresinde oldukça meşhur olmasına rağmen künefe tatlısını en leziz haliyle bulabileceğiniz Urfalı Hoca’nın yerinde kadayıfın çıtırlığı ve hamurun kıvamı size müthiş bir künefe deneyimi yaşatacak. Antep Fıstığıyla sunulan bu künefenin tadını uzun süre unutamayacağınızı bilmenizi isteriz.