Bingöl

Bingöl

Adını Bingöl Dağından alan Bingöl 1944 yılına kadar resmi olarak Çapakçur adı ile anılmıştır. Çapakçur adının şehre Büyük İskender tarafından verildiği rivayet edilmektedir.

Yüzen Ada: Solhan ilçesinin Hazarşah köyü Aksakal mezrası mevkiinde bulunan, karaya bağlantısı olmayan bir doğa harikası olan Yüzen Ada çok ilginç olduğu kadar çok da güzel bir yapıya sahiptir. Gölün üzerinde serbest halde bulunan adalar yörede yaşayan halk tarafından keşfedilmiştir.

Çir Şelalesi: Çir Taşı adı verilen 100 metre yükseklikteki kayaların ortasından geçen şelale doğal güzelliğini gözler önüne seriyor.

Kral Kızı Kalesi: Genç ilçesinde bulunan kale Diyarbakır çayı ile Konsper çayının buluşma noktasında bir tepeye yapılmıştır. Keynekler denen bu bölge şu an yıkıntı halindedir. Rivayete göre Pers Kralı Dano kaleyi kızı için yaptırmıştır.

Buban Bacaları: Kapadokya’yı Dünya çapında bir üne kavuşturan peri bacalarının benzeri bir doğal yapıda bu bölgemizde bulunmaktadır. Ancak buradaki bacalar tanıtım şansı bulunamadığından maalesef çok fazla insan tarafından bilinmemekte.

Kığı Kalesi: Urartu kalelerini andıran mimari yapısıyla, ortaçağ da yapıldığına dair mimari duvar kalıntıları bulunan kale çok sağlam bir yapıya sahiptir. Etrafı sarp kayalıklarla kaplı ve oldukça yüksek bir konumdadır. Dağlık bir araziye sahip olan bölgede, hakim bir görüş açısına sahiptir.

Zağ Mağarası: Bingöl, Solhan, Muş karayolunun 18. Kilometresinde sağa doğru ayrılan Gökçeli köy yolunun 5. Kilometresinde yer almaktadır. Zağ mağaraları kayalık kütlenin ön cephesinde mağara ve odalardan oluşan bir yapıdır. Bu yapı insan eliyle yapılmış olup iç mekanlar arasında kademeli geçişler sağlanmıştır. Milattan sonra 5. Yüzyılda Roma dönemine ait olduğu düşünülmektedir.

Ilıca Kaplıcaları ve Termal Tesisler: Bingöl’e bağlı Ilıcalar beldesinde yer alan kaplıcalar, Bingöl - Erzurum karayolunun 20. Kilometresindedir. Kaplıcanın havuz suyunda yapılan analizler biokarbonatlı, karbondioksitli ve karbon gazlı sular gurubundan olup bunun yanında klor, sülfat ve silikat gibi demir ve alüminyum katyonları da içerdiği görülmüştür. Sağlık turizmi açısından oldukça fazla önemi olan kaplıcalara yıllık yaklaşık olarak 8000 turist gelmektedir.

Yörede üretilen dut pekmezi ve Bingöl balı tadılmalıdır. Atapark ve Soğuk Çeşme mevkiinde yöresel yemekler yenebilir.