Erzurum
Erzurum
Evliyalar Beldesi ve Dadaşlar Diyarı da denen pek çok doğal güzelliğe sahip bu ilimiz Doğu Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır.
Tarih
boyunca birçok medeniyetinde hüküm sürdüğü ve günümüze miras olarak birçok eser
bıraktığı Erzurum ilimizde gezilmesi gereken yerleri sizler için derledik.
Yakutiye Medresesi: Kurucusu Hoca Yakut Gazani, Gazan Han
ve Bolugan Hatun adına burayı yaptırmıştır. Medrese Pars ve Kartal figürleri,
hurma yaprakları ve taç kapısının üzerinde yer alan işlemelerle ihtişamlı bir
görünüme sahiptir. Yakutiye Medresesi Türk-İslam eserleri açısından çok önemli
bir eserdir.
Çifte Minareli Medrese: 1253 yılında Anadolu Selçuklu
zamanında yapılmıştır. Eserin çifte minaresinde kullanılan rengarenk çiniler gözünüzü
kamaştırıyor. Erzurum’un simgesi haline gelen Çifte Minareli Medreseye Selçuklu
Sultanı Alaaddin Keykubat'ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından
Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesi ile Hatuniye
Medresesi de denilmektedir. Rus işgali sırasında pek çok tarihi eseri çalınıp
Rusya’ya götürülmüştür.
Erzurum Ulu Camii: 1176-1179 yılları arasında Saltuklular
döneminde yapılan tarihi cami Erzurum’un en büyük ve en eski camisidir.
Saltuklular'ın Atabey isminden dolayı
buraya "Atabey Camisi" de denmektedir. Caminin üst kısmı mihrap
duvarına dikey olarak inşa edilmiştir. Geniş bir orta nef ve bunun iki yanında
üçer nefle birlikte toplam yedi adet neften oluşmaktadır. Sultan 4. Murat
zamanında yiyecek deposu olarak kullanılan cami, değişik tarihlerde beş kez
onarım görmüştür.
Erzurum Kalesi ve Erzurum Saat Kulesi: Yapım tarihi kesin
olarak bilinmemekle beraber, Erzurum Kalesinin milattan sonra 5.yüzyılın ilk
yarısında Bizanslar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Tarih boyunca
Asurlular, Sasaniler, Persler, Araplar, Romalılar ve Bizanslılar arasında sık,
sık el değiştiren Erzurum Kalesi, 11. yüzyılda Türklerin hakimiyetine
geçmiştir. İç Kale’de Erzurum'daki ilk Türk-İslam eserlerinden Saltuk Oğulları
dönemine ait Kale Mescidi ve Tepsi Minare bulunmaktadır. Erzurum kalesi
yapıldığı tepenin üzerinde bir iç kale ve bunu çevreleyen dış kaleden meydana
gelmektedir. İç kale günümüze sağlam bir şekilde ulaşmış olmasına karşın dış
kaleden günümüze ulaşan bir şey kalmamıştır. Saat kulesi ise İslami döneme ait
en eski eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. 12. yüzyıl ortalarında
Saltuklu Hükümdarı Ebu'l Kasım tarafından İç Kale Mescidine minare olarak
yaptırılmıştır. İç Kale'nin güneydoğu köşesinde sur duvarına bitişik olarak
yükselen yapının kaidesi kesme taştan, gövdesi tuğladan silindirik şekilde inşa
edilmiştir. 16. Yüzyılın başlarında minarenin üst kısmı yıkılmış, 1181 yılında
saat yerleştirilerek hem saat hem gözetleme kulesi olarak kullanılmaya
başlanmıştır. Kule 11.5 metre yüksekliğindedir.
Üç Kümbetler: Anadolu ortaya çıkarılan anıt mezarların en
güzel örneklerindendir. Üç Kümbetten en büyük olanının Emir Saltuk’a ait olduğu
ve 12. yüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır. Diğer kümbetlerin kime ait
oldukları bilinmezken bunlarında 14. yüzyılda inşa edildikleri tahmin
edilmektedir. Emir Saltuk’a ait olan kümbet kesme taştan inşa edilmiştir. Sekizgen gövdeli, yüksek kasnaklı ve
üzeri kubbe ile örtülüdür. İki renkli kesme taştan yapılan kümbette boğa,
yılan, yarasa, kartal gibi bazı hayvan kabartmaları bulunmaktadır. Kümbetin
sekiz cephesinden dördünde birer çift pencere bulunmaktadır. Kümbetin girişi
ise kuzey yönündedir. Giriş kapısının üzerinde ise geometrik bazı şekiller ile
çiçek ve hayvan figürleri bulunmaktadır. Emir Saltuk Kümbetinin güneydoğusunda
bulunan ikinci kümbetin alt kısmı, kare planlı ve on iki cephelidir. Bu kümbet
gri renkte bir taştan yapılmıştır. Üstte bir küçük, altta ise bezemeli üç büyük
penceresi bulunmaktadır. Bu kümbetin güney cephesindeki penceresi aynı zamanda
mihrap görünümündedir. İkinci kümbete 4 metre uzaklıktaki üçüncü kümbet yöresel
keyek taşından yapılmıştır. Üçüncü kümbet, on iki cepheli ve dört pencerelidir.
Kuzey yönünde giriş kapısı bulunan kümbetin, iç kısmında oldukça güzel bezenmiş
mihrabı yer almaktadır. Kümbetin üzerini örten konik külahın kasnağında Emir
Saltuk Kümbetine benzeyen süslemelere yer verilmiştir.
İbrahim Paşa Camii: Bulunduğu mahalleye de adını veren İbrahim
Paşa Camisi’nin giriş kapısı üzerindeki yazılı on mısralı mermer kitabesinden
öğrenildiğine göre, Erzurum Valisi Yazıcızade Hacı İbrahim Ethem Paşa tarafından
1748 yılında yaptırmıştır. Tek kubbeli , kare planlı yapılan caminin dış yüzeyi
beyaz mermer taştandır. Minaresi ise iri kesme taştan yapılmış olup, tek
şerefelidir.
Erzurum Arkeoloji Müzesi: Erzurum ve civarından çeşitli
şekilde elde edilen eserlerin sergilendiği müze, ilk olarak Yakutiye
Medresesi’nde 1944 yılında faaliyete geçmiştir. Farklı tarihlerde farklı
binalarda hizmet veren müze 1994 yılında Yakutiye Medresesi Türk-İslam Eserleri
ve Etnografya Müzesinin açılmasıyla Arkeoloji Müzesine dönüştürülmüştür. Müze
Sergi Salonlarında, bölgede yaşamış kültürlerin gelişimi, üretimi, yaşam tarzı,
sanatı, dini inançları ve gelenekleri gibi birçok konuda ziyaretçilere bilgi
sunan eserler sergilenmektedir.
Çoban Dede Köprüsü: 1297-1298 yılları arasında, Salduzlu
Emir Çoban Noyin tarafınca inşa ettirildi. Selçuklu ve İlhanlı mimarisinin
yansıtılmış olduğu köprü Aras nehri üzerinde yer almaktadır. Çoban Dede Köprüsü
siyah, kırmızı ve gri kesme taşlardan yapılmıştır. Erzurum’un tarihi gezi
alanlarından olan Çoban Dede köprüsü Erzurum gezinizde ziyaret etmeniz gereken
yerlerden biridir.
Erzurum gezinizde şehirde yemek yiyebileceğiniz yerleri
sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Emirşeyh Köftecisi: Erzurum standartlarına göre üst
seviyede bir mekan diyebileceğimiz Emirşeyh Köftecisi eski bir taş bina. İçeriye girdiğinizde tavanın el boyaması bezemelerle dolu olması dikkatinizi
çekiyor. Köftesi ve diğer lezzetleriyle tanışmanız gereken bir mekan. Erzurum
gezinizde mutlaka uğranması gereken bir mekan.
Dönerci Hacı Baba: Ferah ve güzel bir mekan Erzurum’a
gelip cağ kebaptan başka ne yiyebilirim diye düşünenler için farklı bir
alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Dönerle birlikte çoban salata ve soğan
ikram ediliyor. Lezzet ve hizmet yönünden oldukça iyi bir işletme.
Gel Gör Cağ Kebabı: Erzurum’da gerçek cağ kebabı tatmak
istiyorsan gidebileceğiniz adreslerden biride Gel Gör Cağ Kebabı, Cağ kebabının
dışındaki yemekleri de oldukça lezzetli, masaya oturup siparişinizi verdikten
sonra siz yeter diyene kadar servis devam ediyor. Erzurum’a gelip cağ kebabı
yemeden dönülmez diyenler için doğru bir adres.
Güzelyurt Restaurant: 1935 den beri hizmet veren
Güzelyurt Restaurant, tarihi binası ve farklı atmosferi ile sizleri kendine
hayran bırakacak. Yemek menüsü oldukça geniş. Ayrıca içki ruhsatı da olan
işletme müşterilerine en iyi şekilde hizmet etmeye devam ediyor.
Kadayıfçı Muammer Usta: Cağ kebabı ve kaburga dolması
konusunda çok başarılılar. Çalışanların servis kalitesi oldukça iyi.
Yemeğinizin üzerine kadayıf veya başka bir tatlı yemek isterseniz özellikle
kadayıfta çok iddialı bir mekandasınız. Erzurum gezinizde güzel bir yemek
yemeyi istiyorsanız, gidebileceğiniz mekanların ilk sırasına Kadayıfçı Muammer
Ustayı ekleyebilirsiniz.