Gaziantep

Gaziantep

Gaziantep

Gaziantep gastronomi dalında UNESCOnun Yaratıcı Şehir ünvanını almış dünyadaki 9 ender şehirden biridir.

Zeugma Antik Kenti: Gaziantep’in Nizip ilçesi ilçesine 10 km mesafede bulunan bu antik şehir, Büyük İskender’in komutanlarından Selevkos Nikator tarafından milattan önce 300 yılında Büyük İskender’in Fırat nehrini geçtiği yerde, Selevkeia Euphrates ismiyle kurulan antik kenttir. Bu kentin karşısına eşi Apama isminde ikinci bir kent kurarak bu iki kenti birbirine köprü ile bağlamıştır. Kent milattan önce 31 yılından itibaren Roma hakimiyetine girmiş ve adı Zeugma olarak değiştirilmiştir. Milattan sonra 256 yılında Sasani Kralı 1. Şapur Zeugma’yı işgal edip tüm kenti yıkmıştır. Bölgenin bir kısmında yapılan kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan mozaikler Zeugma’nın mozaiklerle süslü bir şehir olduğunu ortaya koymuştur.

Gaziantep Kalesi: Kale günümüzde ayakta kalabilmiş, ülkemizde bulunan kalelerin en güzel örneklerinden biridir. Alleben deresinin kenarında yaklaşık olarak 30 metre yükseklikte tüm ihtişamı ve heybetiyle durmaktadır. Gaziantep Kalesinin hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemektedir. Şehrin dokusuna yaptığı katkıyla Gaziantep Kalesi şehrin en önemli cazibe merkezlerinden biridir.

Dülük Antik Kenti: Gaziantep şehir merkezine 10 km mesafede yer alan, yapılan kazılar sonucunda, Hititler ve Persler gibi birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı görülen Dülük Antik Kent ve Kutsal Alan olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Antik yerleşim, Dülük Köyü’nün kuzey bitişiğindeki Keber Tepesi ve çevresinde toprak altında kalmıştır. Kutsal alan ise Dülük Köyü’ne yaklaşık 3 km mesafede, Dülük Baba tepesinde yer almaktadır. Dülük Mitras Tapınağı 1997-1998 yıllarında yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Anadolu’da bulunan ilk Mitras Yeraltı Tapınağı olma özelliğine sahiptir. Keber Tepesinin karşı sırtlarının mezarlık olarak kullanıldığı görülmüştür. Burada çok sayıda kayaya oyulmuş oda mezarları mevcuttur. Mezarların içerisinde, dini ve mitolojik konulu kabartmaları olan lahitler bulunmaktadır. Keber Tepesinde yapılan kazılarda Alt Paleotik döneme ait çakmaktaşı aletler ve bu aletlerin yapıldığı atölyeler bulunmuştur.

Hasan Süzer Etnografya Müzesi: Gaziantep’in eski kent mimarisinin en iyi görülebildiği, Bey mahallesinde yer alan bina 1985 yılında çok harap bir durumdayken işadamı Hasan Süzer tarafından satın alınıp restore ettirilmiştir. Restorasyonun ardından Hasan Süzer Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılmak şartıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağışlanmıştır. Teşhirinde Gaziantep yöresine ait  gelenek, görenek, giysi gibi ürünler sergilenmektedir. Üstü kiremitli kırma çatıyla örtülü olan bina ana kaya içine oyulmuş mahzen üzerine 3 kattan oluşmaktadır. Üç giriş kapısı bulunan binada ön cephedeki işlemeli büyük kapıdan Hayat adı verilen Orta Bahçeye geçilmektedir.

Bakırcılar Çarşısı: Birçok el ustası esnafının imalat yaptığı Gaziantep Bakırcılar Çarşısı, ahşap kaplamalı dükkanları, taş döşenmiş sokakları ile bizi eski dönemlere götürmektedir. Çarşıda yer alan işyerlerinin 19. Yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. İşyerlerinin yapımında kesme kalker taşı kullanıldığı görülmektedir.  Çarşı, tarihi Kentler Birliği’nin Başarı Ödülüne layık görülmüştür.

Rumkale: Fırat Nehri ile Merzimen Çayının kesiştiği yüksek kayalarla örtülü bir tepe üzerine konumlanmış olan Rumkale'den elde edilen bulgular Genç Roma ve Ortaçağ dönemlerine özgü izler taşımaktadır. Kalede bugün bulunan yapılar arasında Aziz Nerses Kilisesi, Barşavma Manastırı, çok sayıda yapı kalıntısı, su sarnıçları, kuyu ve hendek yer almaktadır.

Medusa Cam Eserleri Müzesi: Türkiye’nin ilk cam eserler müzesi olan Medusa Cam Eserleri Müzesi eski bir Gaziantep evinin müzeye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Roma, Bizans ve İslami döneme ait el işlemesi cam eserlerin yanı sıra, eski tunç çağına ait bronz ve pişmiş toprak eserler sergilenmektedir. Müze geniş bir komleks halinde düzenlenmiş olup, içerisinde müze binası, antika satış odası, gümüş telkari odası, mozaik yapım odası ve cam boncuk yapım odası bulunmaktadır.

Zincirli Bedesten: 1718 yılında Darendeli Hüseyin Paşa tarafından yaptırılan Zincirli Bedesten yıllar boyunca kasaplara ev sahipliği yapmıştır. Gaziantep’e gelen turistlerin en uğrak yerlerinden olan Zincirli Bedesten günümüzde baharat, turistik ve yerel eşyalarla dolu 80 işyeriyle hizmet vermektedir.

Tarihi Antep Evleri: Yüksek bahçe duvarlarıyla, diğer evlerden mümkün olduğunca bağımsız, avlu içerisindeki bina yapılarıdır. Genellikle iki katlı olan binalar yapıldığı dönemde taş işçiliği gözde olması sebebiyle, farklı kesme taşlar kullanılarak yapılmıştır. O dönemdeki yaşam tarzı sebebiyle mimaride iç avlu anlayışı etkin olmuştur. Bu avlulara Hayat ismi verilmiştir. Genellikle bahçelerde bir su kuyusu ve havuz bulunmaktadır. Önceleri çatıları toprak olan yapılar yapılan onarımlar sonucu günümüzde kiremittendir.

Şehre özgü, dünyaya nam salmış mutfağıyla ,yerli ve yabancı turistlerin yemek açısından gönüllerine taht kurmuş Gaziantep'te, hangi mekanlarda, hangi yemeklerin yenebileceği konusunda sizlere bazı tavsiyeler sunmak istiyoruz. Burada güzel yemek bulmak zor değil ama yemeği nerede yiyeceğinizi seçmek oldukça zor.

İmam Çağdaş: Şehirdeki meşhur restoranların içinde belki de en meşhuru İmam Çağdaş, hem harika kebapları hem de şehirde nam yapmış tatlılarıyla turistlerin en çok ilgi gösterdiği restoranlardan olmayı başarmış bir işletmedir.

Bayazhan Restaurant: Farklı zevklere ve damak tatlarına hitap etmeyi amaçlayan mekan, Türk ve Dünya mutfaklarından özenle seçtikleri menüleriyle yerli yabancı tüm ziyaretçilerini en iyi şekilde ağırlamayı hedeflemektedir. 2009 yılında yapılan restorasyon sonucunda üst katı şehir müzesi, alt katı ve diğer kullanım alanları restoran olarak hizmet vermeye devam emektedir. Gaziantep’e özgü yöresel yemekleri de bulabileceğiniz işletme Gaziantep gezinizde bize göre mutlaka uğramanız gereken bir adres.

Halil Usta: Gaziantep’te kebap yemenin en doğru adreslerinden biri de Halil Usta dışardan bakıldığında salaş bir görünüme sahip olan mekanda yediğiniz kebabın tadını uzun süre unutamayacağınız kesin. Gaziantep’in en iyi kebapçılarından olan Halil Usta’ya uğrarsanız, baharatlı küşnemeyi de mutlaka denemelisiniz.

Metanet Lokantası: Kuzu eti, pirinç, sarımsak, et suyu, iç yağ ve bolca acı biberin karışımından oluşan enfes Beyran çorbasıyla ün yapmış bir mekan. Sabahın erken saatlerinden itibaren sıra bekleme ihtimalinizin yüksek olduğu bu lokanta özellikle Gaziantep halkının çok ilgi gösterdiği adresler arasında.

Zekeriya Usta: Katmeriyle şehirde nam yapan Zekeriya Usta şehrin en meşhur katmercisi. Oturmak için sıra bekleme ihtimalinizin oldukça yüksek olduğu mekanda katmer içerisine konan kaymak ve üzerine serpiştirilen Antep Fıstığı ve toz şekerle servis ediliyor.

Kebapçı Halil Usta: Gaziantep’e özgü kebapları en lezzetli haliyle sunan işletmede menüde oldukça geniş. Gaziantep ziyaretinizde kebap yemek için uğrayabileceğiniz en iyi işletmelerin başlarında geliyor. Çeşit çeşit kebaplarında yanında servis için geleneksel olarak şehirde kullanımı yaygın olan bakır kaplar kullanılmakta.

Koyu Mavi Balık Restaurant: Özellikle meze çeşitleri ve ara sıcaklarıyla müşterilerinin damağında unutulmaz bir tat bırakan Koyu Mavi Balık Restaurant temiz havası ve güzel manzarasıyla deniz mahsulü ürünlerini hem oldukça lezzetli, hem de çok hoş sunumlarıyla servis etmekte.

Tadım Lokantası: Oldukça geniş bir menüyle hizmet sunan Tadım Lokantası, yöresel yemekleri, kebapları, lahmacunları ve pide çeşitleriyle misafirlerini en iyi şekilde ağırlıyor. Özellikle Gaziantep’in yöresel yemeklerini tatmak isterseniz Tadım Lokantasına uğramanızı tavsiye ederiz.