İzmir

İzmir

Türkiyenin 3. Büyük ili olan İzmir 7000 yılı aşkın tarihiyle tüm gezi severleri mıknatıs gibi kendine çekiyor.

İzmir günümüzde çağdaş, gelişmiş, aynı zamanda işlek bir ticaret merkezidir. İzmir'in batısında nefis renkli denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. İzmir’de bulunan tarihi ve doğal güzellikleri gezip görmek istiyorsanız geziye çıkmadan önce yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Efes Antik Kenti: İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan bu antik kent, tamamen mermerden yapılmış ilk kenttir ve UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer almaktadır. Geçmişi milattan önce 6000 yılına dayanan yerleşim yeri zamanında bir liman kenti olması nedeniyle, ticaret, kültür ve sanatta hızlı bir ilerleme sağladı ve o dönemin en varlıklı şehirlerinden biri haline geldi. Şehrin her yerinde görkemli tapınaklar, bölgenin en büyük kütüphanesi ve felsefe okulu kuruldu. Döneminde kent meclisi toplantıları, tiyatro ve yarışmaları Odeon denilen yelerde yapılırdı. Efes Antik Kentindeki Odeon tiyatro biçimli 1400 kişilik bir alan. Antik kentte çok sayıda tapınak, belediye binası, caddeler, tiyatro, kilise, çeşme, kütüphane gibi kendi dönemi içinde eşsiz denebilecek eserler yer almaktadır. İzmir gezinizde kesinlikle es geçmemeniz gereken bu Antik kent gezi rotanızda mutlaka kendine yer bulmalı.

İzmir Saat Kulesi: Konak Meydanı'nda bulunan ve İzmir’in simgesi olan Saat Kulesi Osmanlı Padişahı Sultan 2.Abdülhamit’in tahta çıkışının 25.yılını kutlamak amacıyla 1901 yılında yaptırılmıştır. Bu yapı 25 metre yüksekliğinde, dört katlı ve sekizgen planlıdır. Platformu beyaz mermerden ve diğer yapıları ise, kesme taştan yapılmıştır. Kulenin saati Alman İmparatoru 2. Wilhelm tarafından hediye edilmiştir. Saat Kulesi’nin dışı baklava dilimi şeklinde yapılmış ve 4 tane 75 cm. çapında saat eklenmiştir.

Tarihi Kemeraltı Çarşısı: İzmir’e gelen yerli ve yabancı turistlerin neredeyse tamamı bu çarşıyı gezmeden geri dönmezler. Çünkü bu mekan tarihi ve mimarisiyle eşi benzeri olmayan bir yerdir. Dünyanın en eski Pazar yerlerinden olan bu tarihi çarşı, 2400 yıllık tarihiyle, Helenistik dönemden beri kentin alışveriş merkezi olma özelliğini korumuştur. Bu tarihi çarşı, İstanbul’daki kapalı çarşıdan bile 1500 yıl daha eskidir. Günümüzde kıyafet, ev eşyası, antika, düğün malzemeleri, yiyecek-içecek ve diğer her türlü ürünü çarşıda bulmanız mümkündür. 

Kızlarağası Hanı: Kemeraltı Çarşısının içinde bulunan Kızlarağası Hanı, İzmir’deki hanlar içinde en büyük olanıdır. Osmanlı mimarisinin tipik özelliklerini taşıyan bu han kitabesinden anlaşıldığı üzere 1744 yılında inşa edilmiştir. Kızlarağası Hanı'nın diğer Osmanlı hanlarıyla başlıca benzerliği, çarşılı ve avlulu hanlar düzeninde olmasıdır. Kemeraltı Çarşısını gezdiğinizde mutlaka bu tarihi hanıda ziyaret etmelisiniz.

Atarneus Antik Kenti: İzmir’in Dikili ilçesinde bulunan antik kentin tarihi milattan önce 4000 yılına dayanıyor. Kent Akalılar tarafından kurulmuştur. Kentte yapılan kazı çalışmaları sonucu seramik, çanak, çömlek, kap gibi kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Zengin tarihi varlıklarıyla bu tarihi kent İzmir geziniz için görülmesi gereken yerler listenize eklemeniz gereken bir yerdir.

Aydınoğlu Mehmet Bey Camii: İzmir’in Ödemiş ilçesinde bulunan cami, ulu Camii ve Aslanlı Camii isimleriyle de anılmaktadır. Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, esasında bir külliyenin parçasıdır. Cami, 1312-1313 yılları arasında Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Külliyeden günümüze gelen parçaları arasında bir türbe de bulunuyor.

Agora: Şehrin turizmi açısından önemli bir yere sahip olan Agora, yapılan araştırmalara göre milattan önce 4. Yüzyılda yapıldığı öngörülmektedir. Ancak Mimari olarak Helenistik dönemden daha çok Roma döneminin izlerini taşımaktadır. Buna sebep olarak milattan sonra 178 yılında yaşanan büyük bir deprem sonucu ağır hasar alan yapı, Romalılar döneminde büyük çapta bir onarımdan geçirildiği düşünülmektedir. Agora Hermes, Dionysos, Eros, gibi Tanrı heykelleri, kemik, mermer, cam ve pişmiş toprak eserlerin yanı sıra; bazilikasıyla görülmeye değer bir niteliktedir.

Serapis Tapınağı: Bergama ilçesinde bulunan Serapis Tapınağı kırmızı tuğlayla inşa edildiği için halk arasında Kızıl Avlu olarak da adlandırılmaktadır. Yapının her iki yanında kule benzeri dairesel ekler bulunmaktadır.  İncil’de geçen 7 kiliseden biri olması sebebiyle Serapis Tapınağı yerli turistten daha çok yabancı turistlerin ziyaret ettiği tarihi bir mabettir. Avlusunda yapılan kazılarda Mısır heykeltıraşlık sanatını yansıtan birçok heykel bulunmuştur.

Panaztepe: Benzersiz tarihi kalıntılara sahip Panaztepe Menemen ilçesine 13 km mesafede bulunuyor. Milattan önce 4000 yılına ait olan bu kalıntılar, Tunç Çağından günümüze ulaşmış tarihe ilgisi olan ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerler arasındadır.

Phokaia Antik Kenti: İzmir’in Foça ilçesinde bulunan antik kentin milattan önce 2000 yılında yapıldığı düşünülmektedir. Antik kente 8 km uzaklıkta bulunan mezarlığında bu antik kentin bir parçası olduğu görülmüştür. Yapılan kazı çalışmaları sonucu büyük oranda ortaya çıkarılan bu antik kent tarihi dokusuyla görülmesi gereken yerler içinde yer almaktadır.

Şeytan Hamamı: Foça ilçe merkezine 2 km mesafede bulunan Şeytan Hamamı, bir aile kaya mezarıdır. Yapılan kazılar sonucunda elde edilen bulgulara göre Foça Şeytan Hamamının milattan önce 4. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.

Kyme Antik Kenti: İzmir’in Aliağa ilçesinde bulunan antik kent, ekonomik açıdan çok önemli, bölgedeki en eski ve en büyük antik kenttir. Yapılan kazılardan bu kentin daha önce yağmalanmış olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan yağma sonucunda birçok tarihi yapı günümüze tam olarak ulaşamamıştır. Ancak yine de çıkarılabilen kalıntılar görülmeye değerdir.

Bergama Antik Kenti: Yerli turistler kadar yabancı turistlerinde yoğun ilgi gösterdiği Bergama Antik Kenti, geçmişinde birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Kent, antik dönemlerde Pergama ve Pergamon isimleri ile anılmıştır. Kentte bulunan bütün tarihi kalıntılar görülmeye değer, sizde İzmir gezinizde bu antik kente uğramayı ihmal etmeyin.

Kolophon Antik Kenti: İyon Uygarlığının deniz kenarında olmayan tek antik kenti olma özelliğini taşımaktadır. İzmir’in tarihi turistik gezi alanları içinde özel bir yere sahip olan Kolophon Antik Kentini sizde gezi rotanıza ekleyebilirsiniz.

"İzmir gezinizde nerede hangi yemek yenir?" sorusuna elimizden geldiğince yazımızda cevap vermeye çalıştık.

Tuzu Biberi: İzmir’de kahvaltı denince ilk akla gelen mekanlardan olan Tuzu Biberi, çok çeşitli kahvaltı menüsüyle müşterilerinin beğenisini toplayan bir mekan. İzmir’de toplam 8 şubesi bulunmakta.

Tarihi Asansör Restaurant: İzmir’de daha çok evlilik tekliflerinin yapıldığı mekan olarak bilinen Tarihi Asansör Restaurant yemeklerinden çok enfes manzarasıyla öne çıkıyor. Eşsiz deniz manzarasıyla İzmir gezinizde güzel bir yemek yemeyi isterseniz Tarihi Asansör Restaurant sizleri bekliyor.

Yengeç Restaurant: Kordon’da bulunan balık restoranları içinde en meşhur olanlardan biridir. Lezzetli balık çeşitlerine ilave olarak harika mezeleriyle Yengeç Restaurant İzmir gezinizde ziyaret edebileceğiniz nezih bir adres.

Aquarium Restaurant: Müzik eşliğinde servis edilen balıklar ve mezeler çok lezzetli, hem yemeklerin sunumu hem de personelin ilgili ve güler yüzlü oluşu bu mekanı  kesinlikle vazgeçilmezler arasına eklemenize sebep olacak.

Gözlemecim: Gayet lezzetli,  doyucu ve çok geniş çeşit yelpazesiyle müşterilerine hizmet sunuyor. Oldukça sıra dışı olan bu işletme İzmir’e gelip gözleme yemek isteyen seyahat severler için en doğru adreslerden biri.

Kaplan Dağ Restaurant: Tire’de bulunan Kaplan Dağ Restaurant, dağın üzerindeki harika manzarasıyla, lezzetli yemekleri ve taze mezeleriyle müşterilerine hizmet ediyor. Dağa çıkmak biraz meşakkatli ama buna değiyor. Sizde güzel bir manzara eşliğinde hoş bir yemek yemeyi isterseniz gezi rotanıza bu adresi ekleyebilirsiniz.