Kastamonu

Kastamonu

Kastamonu

Ilgaz ve İsfendiyar dağlarının çevrelediği bu güzel şehrimiz, kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri ve 7000 yılı bulan tarihi geçmişiyle yerli ve yabancı turistleri kendisine çeken bir cazibe merkezi olmayı başarmıştır. Kastamonu geziniz için sizlere

Kastamonu Kalesi: Şehrin en yüksek noktasında bulunan kale, adeta şehrin bir simgesi olmuştur. 12. Yüzyılda Komnenoslar tarafından yapılan kalenin günümüze ulaşabilen kısmı sadece iç kale olarak tabir edilen bölümüdür. Dış kale zaman içinde maalesef yok olmuştur. Kalenin geçmişten günümüze bölgede yaşayan medeniyetler tarafından yapılan onarımlardan dolayı, bir Orta çağ Bizans yapısından çok Türk mimarisinin izlerini taşıyan bir yapıya dönmesine sebep olmuştur. Kale içerisinde sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ile Bayraklı Sultan olarak anılan türbe bulunmaktadır. Kaleye çıktığınızda eşsiz Kastamonu manzarası sizi büyüleyecek.

Evkaya Mezarları: Mezarların milattan önce 7. Yüzyılda Pafyagonyalılar tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Bir ana kaya kütlesi üzerinde yer alan mezarlık, toplam 8 adet mezardan oluşur. Bu mezarların üçü anıtsal tabir edilen türden mezarlardır. . Anıtsal mezarların ikisi içerisindeki mezar odalarında ikişer adet ölü sediri yer alır.

Şeyh Şabanı Veli Külliyesi: Külliyede bulunan caminin kitabesinden anlaşıldığı üzere 3. Murad’ın Hocası Suca Efendi tarafından yaptırılmıştır. Külliye; Dergah evleri, Cami, Türbe ve Kütüphane bölümlerinden oluşmaktadır. Dergah Evleri, Cami binasıyla aynı tarihlerde yapıldığı tahmin edilmektedir. Abdülmecit döneminde Kastamonu Kaymakamı Salih Ağa tarafından onarım gören evlerin günümüze ulaşan kısımları iki konak ve ortasında bulunan müze binasıdır. Müzede Şeyh Şabanı Veli’nin özel eşyaları ve Kastamonulu hattatlara ait eserler sergilenmektedir. Caminin ilk şekli bilinmemektedir. Sultan 3. Murad’ın hocası Şuca Efendi burada bulunan mescidi genişleterek bugünkü görünümüne sahip olan camiyi yaptırmıştır. Cami halen ibadete açıktır. Türbesi Ömer Kethüda, ulema ve halkın yardımlarıyla yaptırılmıştır. Kütüphane, Türbe ile aynı tarihlerde yapılmıştır. Alt katı ibadethane, üst katı ise dernek odası olarak kullanılmaktadır.

Horma Kanyonu: Pınarbaşı ilçesine 5 km mesafede bulunan kanyon, Sahip olduğu doğal zenginlikleri ile sizlere harika bir görünüm ve manzara sunuyor. İçinden Zarı Çayı geçen kanyon, yaklaşık 4 km. uzunluğunda olmasına rağmen yerel rehber kullanılmadan geçilmemesi gereken bir kanyondur. Suyun geçtiği alanlarda oluşan derin kazanlar ve kuyular, Horma Kanyonu’nu oldukça tehlikeli kılmaktadır.

Ilıca Şelalesi: Pınarbaşı ilçesine 12 km mesafede bulunan şelale, 15 metre yükseklikten dökülmektedir. Döküldüğü yerde oluşan gölet ve çevresinde oluşan bitki örtüsü görülmeye değer güzelliktedir. Ailenizle birlikte kuş sesleri eşliğinde ve olağanüstü doğal güzellikleriyle huzurlu bir gün geçireceğinizden emin olabilirsiniz.

Saat Kulesi: Sarayüstü tepesinde bulunan yapı, 1885 yılında, Vali Abdurrahman Paşa tarafından yaptırılmıştır. Şehrin en önemli simgelerinden olan Saat Kulesi son dönem Osmanlı mimarisinin izlerini taşımaktadır.

Kastamonu ilinde yemek yenebilecek bazı noktaları yazıızda sizler için derledik.

Cem Sultan Bedesteni Restaurant: Tarihi bedesten de başarılı bir restorasyonla çok güzel bir atmosfer oluşturulmuş. Kastamonu’ya özgü yöresel yemekleri en lezzetli haliyle bulabileceğiniz restoran Kastamonu seyahatinizde mutlaka gitmeniz gerek bir mekan.

Münire Sultan Sofrası: Oldukça iyi ve hızlı servisi olan bu işletme, tarihi binasında yöresel birçok lezzeti müşterilerine sunuyor. Gidenlerin tekrar gitmek için can attığı bu mekanı sizde Kastamonu seyahatinizde değerlendirebilirsiniz.

Kaya Etli Ekmek ve Pide Salonu: Kastamonu’ya özgü etli ekmek ve pide çeşitleriyle müşterilerine hizmet veren mekanda özellikle pastırmalı pideyi mutlaka denemelisiniz.

Naila Döner: Döner yüzde yüz kuzu etinden yapılıyor. Kuzu eti sevenler için en doğru adreslerden biri burası. Lezzetli döneri ve güler yüzlü personeliyle Kastamonu gezinizde şans vermeniz gereken mekanlardan biri.