Konya

Konya

İç Anadolu bölgesinde bulunan Konya yüz ölçüm olarak ülkemizin en büyük ilidir.

Tarihsel ve kültürel zenginlikleriyle görülmesi gereken birçok yeri olan bu güzide şehrimiz, Anadolu’daki en eski yerleşim yerlerindendir. Milattan önce 7000’lere dayanan tarihiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapan ilimiz, Anadolu Selçukluları ve Karamanoğulları’nın başkentliğini yapmıştır.

İnce Minare ve Karatay Müzesi: Alaaddin Tepesinde bulunan İnce Minare Medrese olan Taş ve Ahşap Eserleri Müzesi 13. Yüzyılda inşa ediliştir. Bu yapıyı değerli yapan kubbesinin güzelliğidir. Bir diğer yapı ise Karatay Müzesi; Selçuklu döneminden kalma çinilere ağırlık veren bu müze yapıldığı dönemde bir medrese olarak tasarlanmıştır. Medresenin mimarisi tipik Selçuklu mimarisi olduğu kapısından duvarlarındaki süslemelere kadar net bir şekilde belli olmaktadır.

Alaaddin Tepesi: Konya dümdüz bir ovadan oluşmakta ancak burada anlamlandırılamayan bir tepe bulunuyor. 20 metre yüksekliğindeki tepe höyük olarak isimlendirilen ilk çağ yerleşim bölgelerinden biriydi. 1941 yılında yapılan arkeolojik kazılar sonucu milattan önce 3000 yıllarında, erken tunç çağından başlayarak sırasıyla Frigler, Helenistik Dönem, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde de yerleşim alanı olarak kullanılmıştır.

Mevlana Müzesi: Tekke ve zaviyelerin kapatılması sonrasında Mevlevi dergâhı, Türk ve İslam kültüründeki önemli yeri nedeniyle korundu ve müze olarak yeniden düzenlendi. Çok sayıda ziyaretçisi olan müzede bulunan bazı parçalar, Mevlana Celaleddin Rumi’ye ait Yeşil Kubbe olarak anılan türbesi, dergaha ait bazı eşyalar, değerli el yazmaları, sekiz telli keman, sabır tasları ve Galileo’nun asıldığı dönemde astronomi dersleri vermek için kullanılan küredir.

Aziziye Camii: İlk olarak 1671-1676 yılları arasında Şeyh Ahmed eliyle yaptırılan cami yandığı için 1867’de Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan adına yeniden bugünkü görünüme sahip olan cami yaptırılmıştır. Kesme Gödene taşı ile yapılan cami son dönem Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerindendir.

Konya Arkeoloji Müzesi: Müze ilk olarak 1901 yılında Karma Ortaokulunun bir bölümü kullanılarak faaliyete başlamıştır. Eserler daha sonra buradan 1927 yılında Mevlana Müzesine, 1953 yılında ise İplikçi Camii’ne taşınmıştır. Son olarak 1962 yılında yapılan müze binasına taşınarak halen sergilenmeye devam etmektedir. Müzede çok sayıda eser bulunmaktadır. Demir Çağı, Klasik Dönem, Helenistik Dönem, Roma Dönemi ve Bizans Dönemlerine ait çok sayıda eser sergilenmektedir.

Sırçalı Medrese: Sırçalı Medrese, 1242 yılında Bedreddin Muslih tarafından fıkıh ilmi okutulmak üzere yaptırılmıştır. Açık Avlulu Medrese tipinde inşa edilen yapının ana eyvanın sağında ve solunda kubbeli birer oda vardır. Bunlar klasik kışlık dershanelerdir. Yapının en süslü ve gösterişli yeri olan ana eyvan bugün oldukça sağlam durumdadır. Yalnız eyvan kemerinin yere kadar olan altıgen çinilerle eyvanın üst kısmındaki çiniler büyük ölçüde dökülmüş ve bozulmuştur.

Kapu Camii: 1658 yılında Mevlana’nın torunlarından postnişin Hasanoğlu Şeyh Hüseyin Çelebi yaptırmıştır. Zamanla depremler sonucu yıkılan cami 1811 yılında tekrar yapılmıştır. Mimarisi oldukça dikkat çekici olan bu cami Konya gezinizde görmeniz gereken eserlerdendir.

Konya seyahatinizde hangi mekanda hangi yemeği yemeliyim sorusunu sizler için cevaplama çalıştık.

Kandil Etli Ekmek ve Kebap Evi: Bamya çorbası ve Konya’nın meşhur etli ekmeği ile öne çıkan mekanda nezih bir ortam ve lezzetli yemekler sizi bekliyor. Sizde Konya’ya gelip etli ekmek yemeliyim diyorsanız en doğru adreslerden biri Kandil Etli Ekmek ve Kebap Evi.

Hacı Şükrü: Özellikle fırın kebabı yemeği ile meşhur olmuş bir mekan. Burada et yemekleri için kendiniz gramını belirliyorsunuz. Yani porsiyonların doyurucu olup olmamasına siz karar veriyorsunuz. Et yemeklerinin lezzeti geçer not alan bu işletme Konya seyahatinizde uğrayabileceğiniz mekanlardan.

Kuzucu Ali: Mükemmel hizmet, güler yüzlü personel ve son derece lezzetli yemekler. Bu mekan Konya’ya gelenlerin es geçmemesi gereken bamya çorbası ve kebabı mutlaka tadılması gereken bir işletme. Ayrıca lezzetli ikramlarıyla da müşterilerinin gönüllerini kazanıyor.

Pideci Hasan Şendağlı: Pastırmalı ve küflü peynirli tereyağlı somun bir harika. Mekan salaş görünümlü olduğundan, bilmeseniz önünden geçip uğramazsınız. Ama lezzet olarak gerçekten çok başarılı bir işletme. Konya seyahatinizde şans vermeniz gereken bir mekan.

Erdinç Etli Ekmek: Efsane lezzetler sunan bu işletmede, kalite üst seviye ve fiyatlarda gayet makul. Gayet nezih bir ortamda lezzetli yemekler yiyebileceğiniz bu işletme Konya gezinizde yemek olarak sizin için iyi bir alternatif olabilir.