Malatya

Malatya

Malatya coğrafi konumu itibariyle, tarihi boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihi ve kültürel dokusuyla görülmeye değer bir ilimizdir.

Tarihi İpek Yolunun, Kral ve Kervan yollarının geçiş güzergahında olan ilimizde ilk yerleşim Neolitik çağa kadar uzanmaktadır. Böylesine değerli bir tarihi bulunan ilimizi herkesin görmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Arslantepe Ören Yeri: Malatya'ya 7km. mesafede bulunan arkeolojik bir yerleşim yeridir. Türkiye’deki en büyük höyüklerden biridir. Höyük, Fırat nehri üzerindeki Karakaya Baraj Gölü’nün batısındadır. Otuz metre yükseklikteki höyük milattan önce 5 bin yıllarından milattan sonra 11. yüzyıla kadar yerleşke olarak kullanılmıştır. Bölge milattan sonra 5. ve 6. yüzyıllarda bir Roma köyü olarak, daha sonra da Bizans Nekropolü olarak kullanılmıştır. Günümüzde Açıkhava müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesi: Somuncu Baba Türbesi tarihi belgeler baz alındığında, Uzunca bir süre zaviye ve medrese olarak hizmet vermiştir. İlerleyen yıllarda ise burası türbe halini almış, zamanla cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yavuz Sultan Selim Han döneminde Sinan Paşa tarafından camide restorasyon yapılmıştır. Caminin minaresini, 1685 yılında Somuncu Baba neslinden Abidin Paşa inşa ettirmiştir.

Beydağı Tabiat Parkı: Battalgazi ilçesinde bulunan Tabiat parkı, geçmiş yıllarda askeri bir alan olarak konumlandırılan bir alandır.  Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 29.08.2014 tarihinde tabiat parkı olarak tescillenmiştir. Tabiat Parkı içerisinde yer alan 28 adet askeri depo ve çevresinde yer alan alan 21,29 hektar büyüklüğündeki alan 24.07.2015 tarihinde korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Etnografya Müzesi: 1977 yılında tamamlanan müze binasında, Karakaya Baraj Gölü altında kalacak yerleşimleri kurtarmak amacıyla yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular sergilenmektedir. Zamanla binanın yetersiz kalmasıyla, 1994 yılı içerisinde yeni bir teşhir-tanzim projesi hazırlanarak 2001 yılından itibaren bu proje hayata geçirilmiştir.

Malatya Müzesi: Müzede Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağı, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait eserler sergilenmektedir. Müzede bulunan önemli eserler arasında milattan önce 8000 yıllarında kireçtaşından yapılmış olan heykelcikler, Arslantepe de bulunan milattan önce 3200 yıllarına ait bronzdan yapılmış gümüş kakmalı kılıç ve mızrak uçları, Geç Kaolitik Çağdan kalma insan mezarları ve Eski Tunç Çağına ait bölgenin ticari merkez olduğunu gösteren mühürler yer alır.

Zengibar Kalesi: Osmanlı yapımı olan kale, Malatya’nın Darende ilçesinde bulunmaktadır. Kale batı yönünde dik bir yamaçla Osmanlı Mezarlığı’na kadar inmektedir. Darende ilçesinin sırtını dayadığı dağlık yamacın üzerinde yer alan kalenin kapı girişi, sarp kayalıkların geçit verdiği dik yamaçta inşa edilmiştir. Kapı tek girişli olup, kesme taşlardan yapılmıştır. Kayaların dik oluşundan dolayı geçiş sadece bu kısımdan sağlanabilmiştir.

Ulu Camii: Battalgazi ilçesinde bulunan cami, Selçuklu Döneminde 1224 yılında yapılmıştır. Tuğladan yapılmış kısımlar ilk cami şeklini, taş olanlar ise daha sonra yapılan ilaveleri gösterir. Dört eyvanlı plan ile İran’daki Büyük Selçuklu camilerinin Anadolu’daki ilk ve tek örneğidir. Kubbe iç yüzeyi tuğla kaplamalı muazzam bir çini süslemeye sahiptir.

Malatya seyahatinizde yemek yiyebileceğiniz yerler konusunda bu yazımızla sizlere yardımcı olmak istedik. Malatya yemek kültürünün en iyi örneklerini bulabileceğiniz bu mekanların bazıları şöyledir;

Hacıbaba Sinan Et Lokantası: Malatya’ya gelip et yemek istiyorsanız en doğru adreslerden biri olduğu kesinleşmiş olan Hacıbaba Sinan Et Lokantasına zaman ayırıp mutlaka uğramanız gerekiyor. En güzel şekilde marine edilmiş etler, en doğru şekilde pişirilip meze ve salatalar eşliğinde servis ediliyor. Kesinlikle uğramanızı tavsiye ettiğimiz mekanlar arasındadır.

Ali Dayının Yeri: Bir alabalık tesisi olan işletme harika doğası ve su kenarında konumlanmış masalarıyla size harika bir alabalık yemeği deneyimi sunuyor. Kiremitte yaptıkları kaşarlı, soğanlı alabalık efsane; ayrıca mezeler ve salatalarda çok başarılı.

Öz Çakı Kebap Salonu: İlk önce sevmeyenlerin bilmesi gereken bir husus, buradaki kebaplar kuzu etinden zırhla işlenen kıymayla yapılıyor. Kuzu eti sevenler için ise harika bir lezzet onları bekliyor diyebiliriz. Ekmeklerini bile kendi yapıp sıcacık müşterilerine sunan bu işletmeyi gezi rotanıza ekleyebilir. Lezzetli kebapları tatma şansına kavuşabilirsiniz.

Kervansaray Et Lokantası: Malatya'ya has Fırın yemeklerinin en güzellerini yemek istiyorsanız mutlaka gitmeniz geren bir mekan. Kâğıt kebabı, Patlıcan tava, Domatesli kebap ve diğerlerinin en lezzetlisini bu işi en iyi bilen ellerde yapılanını yiyebilirsiniz.

Ahmet Bey Yöresel Ev Yemekleri: Malatya şehrinin yöresel ev yemeklerinin en lezzetli örneklerini bulabileceğiniz bu işletme size ikramlarını sunmadan sizi bırakmıyor. Güler yüzlü ve samimi bu ortamı deneyimlemek isterseniz Ahmet Bey Yöresel Ev Yemekleri Malatya’da sizleri bekliyor.

Yaprak Döner: Yıllardır artan müşteri potansiyeli nedeniyle 5 katlı binada öğlen ve akşam saatlerinde yer bulmak bile gerçekten çok zor. Bunun nedeni değişmeyen lezzeti. Hızlı servisi ve kalitesinden ödün vermeyen bu işletmeyi mutlaka denemelisiniz.