Sivas
Sivas
Yüz ölçüm olarak Türkiyenin ikinci büyük şehri olan Sivas, Tarihi İpek yolunun ve Kral yolunun geçiş güzergahında olmasından ötürü tarihi bir öneme sahiptir. Ayrıca Sivas doğal güzellikleri ve kaplıcalarıyla ziyaretçilerine farklı tatil olanakları sunmakt
Sivas Anadolu’nun en
önemli şehirlerinden biri olması sebebiyle, şehir merkezinde birçok tarihi
eseri barındırmaktadır. Şehirde özellikle Selçuklu dönemine ait çok sayıda eser
bulunmaktadır.
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası: 1985 yılında UNESCO Dünya
Miras Listesi’ne alınmıştır. Yöre, Mengücekoğullarının yönetimi altında olduğu
dönemde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından camii ile birlikte 1228-1229
yıllarında yaptırılmıştır. İslam mimarisinin bu başyapıtı iki kubbeli türbeye
sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşmaktadır. Yapılar, mimari
özelliklerinin yanı sıra, sergilediği zengin Anadolu geleneksel taş işçiliği
örnekleriyle de çok önemli bir konumdadır.
Çifte Minareli Medrese: Medresenin, İlhanlı veziri Sahip
Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271-1272 yılında yaptırıldığı
anlaşılmaktadır. Yapının günümüze ulaşan tek özgün yanı, Anadolu'nun en yüksek
taç kapısına sahip görkemli ön cephesidir. Taç kapı üzerinde yükselen iki
minare ise adeta Sivas'ın sembolü olmuştur. Anadolu'da yapılmış en abidevi
medreselerden biri olup, Darül-hadis adıyla da bilinir. İki katlı, dört eyvanlı
bir yapıdır. Taç Kapının üzerindeki tuğla minareler çini bezemelidir. Bitkisel
ve geometrik motiflerle süslü taş kapı ile yanlarındaki mukarnaslı nişler
yapıya hareketli bir görüntü kazandırmıştır. Köşelerde yivli yarım kuleler
vardır. Halen sağlam durumda olup ziyarete açıktır.
Gök Medrese: Gök
Medrese, Türk mimarisinin ve süsleme sanatının birlikte görülebildiği en
önemli yapılardandır. Yapının çeşitli bölümlerindeki yazıtlardan 4.
Kılıçaraslan'ın oğlu 3. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Vezir
Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, 1271 yılında yaptırıldığı
anlaşılmaktadır. Gök Medrese'nin, mermer taş kapısı, ışık-gölge oyununu
yaşatacak denli zengin bir görünüme sahiptir. Yapı, açık avlulu, dört eyvanlı,
iki katlı plan özelliğine sahiptir. Yapıldığı tarihten itibaren dini ilimlerin
tahsil edildiği medrese olarak hizmet verdiği bilinen bina 1926 yılında müzeye
dönüştürülmüştür.
Şifaiye Medresesi: Bu yapı, Selçuklu Devrinde hastaların
tedavi edildiği ve aynı zamanda tıp tahsilinin de yapıldığı en önemli
medreselerden biridir. Günümüze ulaşabilen bölümü, Anadolu'nun en büyük
şifahanesidir. 1217-1218 yıllarında 1. İzzeddin Keykavus tarafından
yaptırılmıştır. Görkemli taç kapıdan, dört eyvanlı, revaklı avluya girilir. Taç
kapıda güneş ve ay sembolleri, ana eyvanda ise kadın ve erkek başı biçiminde
rölyefler yer alır. 1220'de 1. İzzetttin Keykâvus'un buraya gömülmesiyle
birlikte güney eyvanı türbeye dönüştürülmüştür.
Sızır Şelalesi: Şelale, sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Gemerek
ilçesi, Sızır kasabasına 1 km mesafede, Çat Ormanları içerisinde, Göksu Çayı
üzerindedir. Yörenin sıkça gelinen dinlenme yerlerindendir. Sızır Şelalesi ve
çevresi doğa yürüyüşü için uygundur.
Sivas Ulu Camii: Anadolu’nun en eski camilerinden
biridir. Anadolu’daki mimarlık tarihinde, cami iç mekân fikrinin gelişmesinde
önemli bir yapıdır. Avlusuna üç yönden girişi ve düz damlı, dikdörtgen
planlı, kufe tipli cami sınıfına giren ender örneklerdendir. Kubbe fikrinin
henüz gelişmediği bir dönemde yapılmıştır. Bazı tarihçilere göre Danişmendi
dönemi eseri olarak kabul edilmektedir. Sivas Ulu Camii’ni de Danişmedli
döneminin önemli eserlerinden saymak mümkündür. Asıl ibadet alanına, kuzey
duvarının tam ortasında asıl ve köşelere yakın yerlerden birer olmak üzere üç
ayrı kapı ile girilmektedir. Yapının
asıl giriş kapısı ile diğer kapıları süslemesizdir. 1955 yılı onarımında ortaya
çıkarılan özgün mihrabın üzerinde, birbirini kesen sekizgenlerden geometrik
örgü motifli iç içe iki sekizgenin kenarlarından çıkan kollarla kesilmesi ile
kareler oluşturan süsleme elamanları bulunuyormuş. Onarımda mihrabın
süslemeleri taş malzemeyle sade bir şekilde düzenlenmiştir.
Kurşunlu Hamamı: Beden duvarlarında bulunan demir
bağlantılara kurşun dökülerek inşa edildiği için Kurşunlu Hamam adı verilen
yapı, 1576 yılında Behram Paşa tarafından kesme taştan çifte hamam olarak
yaptırılmıştır. Osmanlı Devri klasik hamamlarının özeliklerini taşıyan hamamda
kadınlar ve erkekler için ayrı bölümler vardır. Halen hamam olarak hizmet
vermektedir.
Sarissa Antik Kenti: Sarissa, sanıldığından daha büyük
antik bir kenttir. Yöre halkının buraya Kuşaklı demesinin nedeni de buradaki
surlardır. Çivi yazılı Hitit tabletleri, hem bir kralın varlığını, hem de
bayram kutlamalarını göstermektedir. Kazılarda açığa çıkarılan, tapınak binası
milattan önce 1525'e tarihlendirilmektedir. Bina, Hitit kentlerinde
bulunanların en büyüğü olarak tanımlanmaktadır. Mitolojide Fırtına Tanrısı'nın
hayvanları arasındaki boğadan burada bir çift bulunması da buradaki tanrının
önemli olduğu düşüncesini desteklemektedir. Yakın zamanda bulunan tabletler
arasında 18 fal, 3 bayram metni, 12 dinsel kült dokümanı çıkmıştır. Hitit
kralının altında kent krallarının ya da yerel kralların bulunduğu
bilinmektedir. Burada bulunan kralın adının Mazitima ya da Mimazati olduğu
mühürlerden anlaşılmaktadır.
Sivas’ta gezilecek yerlerin çokluğu kadar yemek yenecek
restoran sayısı da oldukça fazladır. Bu yazımızda bunlardan bazılarını sizlere
tanıtmak istiyoruz.
Lezzetçi Sivas Mutfağı: Burası temizliğe önem verenler
için bulunmaz bir işletme. Ortam gerçekten çok temiz. Çalışanlar ilgili ve
yemeklerin tadı harika. Sivas’ta yemek için bir rota hazırlamak istiyorsanız,
burayı kesinlikle rotanıza eklemelisiniz. Çünkü buraya gelip memnun kalmadan
ayrılmanız çok zor.
Köfteci Ahmet Usta: Köftesi dillere destan olan bu
işletme, Sivas şehir merkezinde, her zaman aynı lezzetteki köftesiyle sizleri
bekliyor. Sivas’ta kesinlikle gidilmesi gereken bir yer. Üç çeşit salatayla
sunulan köftesini yemek için Sivas’a tekrar gitmeyi planlayan bazı insanları
tanıma imkanımız oldu.
Bahcekapi Mangal Evi: Kahvaltı, Sivas köftesi ve kebap
çeşitlerini yemek için gidebileceğiniz işletme, oldukça temiz ve yemekleri
lezzetli. Sivas’a geldiğinizde uğrayabileceğiniz restoranlar arasına gönül
rahatlığıyla ekleyebilirsiniz.
Çimen Kebap: Sivas’ın yerel çorbasını, köftesini ve
kebabını yiyebileceğiniz bu mekan oldukça kaliteli bir yer. Buna rağmen
fiyatları da uygun. Salata çeşitleri ve mezeleri de oldukça taze ve lezzetli.
Sivas gezinizde uğrayabileceğiniz bir işletme.
Özen Kebap Salonu: İlk önce masanıza salata ve ezme
ikramı geliyor. Sonra Sivas’ın yerel çorbası geliyor. Daha sonra siparişinizi
verip Lezzetli yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Burada köfte ve kebabı oldukça
güzel yapıyorlar. Mekanın temizliği ve çalışanların ilgisi de oldukça güzel
rahatlıkla Sivas seyahatiniz için tavsiye listemize giren bir restoran.