Iğdır isminin, Oğuz Han’ın altı oğlundan biri olan Deniz Han’ın en büyük oğlunun adı olan İğdir Beyden geldiği rivayet edilmektedir. Iğdır için kaleler şehri demek çok da yanlış olmayacaktır, zira şehirde birçok kale bulunmaktadır. Iğdır Kalesi başta olmak üzere bu kalelerden bazıları şu şekildedir: Suveren Kalesi, Kızılkule Kalesi, Alikoçek Kalesi, Güngörmez Kalesi, Gedikli Kalesi. Bunlar ve daha birçok kale İpek Yolu üzerinde savunma amaçlı olarak inşa edilmişlerdir. Yapılan arkeolojik araştırmalara göre şehrin tarihi, Paleolitik çağa kadar uzanmaktadır. Bu çağdan beri iskan edilen bölge sürekli bir paylaşım mücadelesine sahne olmuştur. 1064 yılında Selçukluların bölgeye hakim olmasıyla, ilk kez Türk toprağı olmuştur. Ancak 13. Yüzyılda Moğol istilasına uğrayan şehir, 1514 yılında Çaldıran savaşının kazanılmasıyla Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

Iğdır Kervansarayı: Iğdır ilinden on beş kilometre mesafede Harmandöven Köyü yakınında yol üzerinde yer almaktadır. Batum, Ani ve Doğu Beyazıt kervan yolu üzerinde bugünkü Harmandöven Köyü dışında yapılan Iğdır Kervansarayı 13.yüz Yılsonlarında Anadolu Selçuklu devletinin yaptırmış bulunduğu son abidevi eserlerden biridir. Selçuklular döneminde Anadolu da çokça yaptırılan açık avlulu ve kapalı hol sistemi planı çerçevesinde kale görünümündeki bu büyük kolsal yapılar, özellikle sultan ve vezirlerin talimatları ile önemli yol güzergâhları üzerine inşa edilmişlerdir. Iğdır Kervansarayı ise tali bir yol üzerinde inşa edilmiş plan olarak diğerlerinden avlusu olması ile ayrılmıştır.13 yüzyıl sonunda yapılan Kervansaray Elazığ Çemişgezek yakınında aynı yüzyıl sonlarında kaldığı tahmin edilen İbrahim Şah hanının planına benzemektedir. Avlusu kapalı hol sistemi planı ile yapılmıştır.

Karakoyunlu Açık Hava Müzesi: Iğdır Ovası'ndaki bütün eski mezarlıklarda bulunan koç Başlı mezarlar, Iğdır'da kalıcı bir medeniyet izi bırakan Karakoyunlular döneminden kalmadır. Bu mezar taşları Karakoyunlulara göre yiğit ve kahraman olan kişiler ile genç yaşta ölen gençlerin mezarlarına dikilirdi. Bu gelenek Karakoyunlulara Orta Asya Türk Kültürü'nden gelmiştir. Çünkü Karakoyunlular konar-göçer bir topluluktu ve Karakoyunluların iktisadi yapısı sadece hayvancılığa dayanıyordu. Ayrıca Iğdır'da Karakoyunlular ile ilgili iki isim yerleşim birimlerine verilmiştir. Bunlardan biri Karakoyunlu ilçesi, diğeri ise merkez ilçeye bağlı Kuzugüden Köyü'dür. Koç Başlı mezar taşları, Iğdır şehir merkezinin 15 km. kuzeydoğusundaki Karakoyunlu İlçesinde bulunan Karakoyunlu Açık Hava Müzesinde sergilenmektedir. Iğdır'da bulunan Koç Başlı mezar taşları Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nca 1991 senesinde koruma altına alınmıştır. En çok başlı mezar heykeli bulunduran köyler, Aşağıerhacı, Bayraktutan, Çakırtaş, Küllük, Yaycı köyleridir.

Balıklı Göl: Iğdır/Tuzluca, Taşlıçay, Doğubeyazıt Ağrı il sınırlarının kesiştiği bir noktada bulunan göl, 2.241 m yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek gölüdür. Göl çevresi mesire alanı ve yayla turizmiyle ünlüdür. Gölde balıkçılık yapılmaktadır. Gölde sazan ve alabalık bulunmaktadır. Gölde avlanan alabalık bölgede lezzetiyle meşhurdur.

Ermeniler Tarafından Katledilen Şehit Türkler Anıt ve Müzesi: Eski adıyla Iğdır Soykırım Anıtı, 1915-1920 tarihleri arasında bölgede yaşayan Ermenilerin Türklere karşı uyguladığı saldırıları sembolize etmektedir ve ilgili belgeler bulundurulmaktadır. Müze, Iğdır kentinde bulunmaktadır. Her ay 4000 civarında ziyaretçi müzeyi gezmektedir.

Iğdır ilimizde yemek yenecek bazı restoranlarla ilgili bu yazımızda bazı bilgiler paylaştık. Seyahate çıkmadan önce yazımızı okumanız bu restoranlarla ilgili bilgi sahibi olmanızı sağlayacaktır.

İranlılar Saray Lokantası: Yemekleri lezzetli, güzel bir esnaf lokantası. Salaş görünümünün yanında, dost canlısı çalışanları ve güler yüzlü hizmet anlayışıyla müşterilerini ağırlayan bir işletme. Iğdır seyahatiniz esnasında uğrayabileceğiniz bir adres.

Iğdır Mangal Evi: Bu işletmede kilo ile et tüketebiliyorsunuz. İsterseniz mangalı kendiniz yakabiliyor, erleri istediğiniz kıvamda pişirebiliyorsunuz. Ailenizle birlikte hoşça zaman geçirip yemek yiyebileceğiniz bir mekan.

Kemal Kus Merkez Lokantası 1965: İsminden de anlaşılabileceği gibi şehirdeki en köklü lokantalardan biri. Oldukça samimi ve sıcak bir ortamda, şehirde ün yapmış lezzetli döneri yemenizi tavsiye ediyoruz.

Şelale Şark Sofrası: Iğdır merkezde bir esnaf lokantası. Ancak şehirde et yemeği yenebilecek en doğru adreslerden biri. Temizlik ve çalışanların ilgisi oldukça üst seviyede. Iğdır seyahatiniz esnasında yemek için doğru adreslerden biri olabilir.

Cennet Alabalık Tesisleri: Iğdır’da oldukça hoş bir manzara eşliğinde, ailenizle birlikte güzel zaman geçirip, lezzetli alabalık yiyebileceğiniz bir mekan. Çalışanların ilgisi ve mekanın temizliği güzel, ayrıca balıklar kadar mezelerde lezzetli.

Mithatpaşa Kebap Sarayı: Bu mekanda lezzetli kebapların yanı sıra, şehre özgü yöresel birçok yemeği de oldukça lezzetli bir şekilde tüketebilirsiniz. Yöresel tatlara önem veriyorsanız, bu mekan tam da size uygun bir adres.