Yalova
Yalova
Marmara Bölgesinde bulunan ilimiz, tarihi ve turistik bir kenttir. Şehirde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise bol yağışlı ve ılık geçmektedir. Makiler ve ormanlık arazilerden oluşan genel bitki örtüsü kuzeyinden güneybatısına kadar Marmara Denizi ile sarı
Yalova’nın
tarihi Hattı Hitit dönemine kadar uzanmaktadır. Antik Çağ döneminde Pythia
Therma olarak adlandırılan kaplıcalar kentin büyüyüp tanınmasında önemli
rol oynamışlardır. Günümüzdeki adı Hersek
Köyü ve Çiftlikköy arasında kalan araziler Roma ve Doğu Roma
İmparatorlarının yazlık kenti olarak kullanılmaktaydı. Bu alan Haçlı Seferleri
sırasında oldukça büyük tahribata
uğradı. 1302 tarihlerinde Osman Gazi komutasındaki Türkler,
Bafeus Muharebesi’nde Bizanslıları büyük bir bozguna uğrattılar. Yalakonya
Kalesi ve Çobankale 1337 yılına kadar ele geçirilemediğinden, Osmanlı
topraklarına bu bölgenin katılması uzun sürdü. Asıl ismini 15. yüzyılda
Yalakova olarak alan Yalova, 6 Haziran 1995 tarihinde de il oldu.
Yürüyen Köşk: Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde,
köşkün hemen yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir
bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar.
Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış, binanın duvarına
dayanmıştır. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkansız
olan bir emir verir. Ağaç kesilmeyecek, bina kaydırılacak. Görev İstanbul
Belediyesi’ne intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar Köprüler Şubesi
sorumluluğu üstlenir. Başmühendis Ali Galip Alnar yanına aldığı teknik
elemanlarıyla Yalova’ya gelerek çalışmaya başlar. 8 Ağustos 1930 tarihinde önce
bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine
inilir. İstanbul’dan getirilen tramvay rayları döşenir. Çok dikkatli çalışılarak
bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtulur. Artık binanın raylar
üzerinde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir. Güzel ve
sıcak bir yaz akşamında Ulu Önder Atatürk ile birlikte, kardeşi Makbule Atadan,
Vali Vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya Bey ve Cumhuriyet Gazetesi Baş
Muhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 metre civarında kaydırılır. Bu
olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve ulu çınar ağacı
da kesilmekten kurtulur. O günden beri köşkün adı Yürüyen Köşk olarak
kalmıştır. Köşkün 2006 yılında, restorasyonu yapılarak ziyaretçilere
açılmıştır.
Yalova Kent Müzesi: Yalova tarihinin ve kentsel
hafızasının geleceğe taşınması amacıyla, Hükümet Konağı’nın Kent Müzesi olarak
kullanımına ilişkin proje Yalova Valiliği ve Yalova Belediyesi’nin ortak
kararıyla hazırlanmış ve Yalova Belediyesi’nin koordinasyonunda uygulamaya
geçilmiştir. Yapılan tüm çalışmalar sonucunda Yalova Kent Müzesi 15 Mayıs 2013
tarihinde hizmete açılmıştır. Müzede, 8 bin yıl öncesine dayanan ilk yerleşim
izlerinden, Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet Dönemi'ne uzanan tarihsel süreç
ve bugünkü Yalova; bilgi, belge ve fotoğraflarla anlatılmış, yerel yönetim,
kardeş şehirler, nüfus, eğitim, spor, sanayi, tarım, coğrafi yapı, ilçeler,
turizm ve sosyal yaşam gibi konulara yer verilmiştir. Kentin Kaderini
Değiştiren Önder ve Yalova Benim Kentimdir başlıklı panolarda Atatürk'e geniş
yer ayrılmıştır. Hareketli teşhir standlarında, bağış yoluyla alınmış
etnografik eserler ve belgeler sergilenmiştir. Alan içerisinde Kent Maketi,
Yürüyen Köşk ve Cami Maketine yer verilmiş kentte çiçekçilik, dokumacılık ve
kaplıca kültürü ile ilgili konular dekorlarla birlikte canlandırılmıştır.
Yalova Belediyesi Açık Hava Müzesi: 6000 yıllık geçmişe
sahip olan İlimizin çeşitli yerlerinde çıkan ve değişik yerlerde muhafaza
edilen tarihi eserlerin toplanarak sergilendiği güzel bir mekân
oluşturulmuştur. 29 Ekim 2003 tarihinde açılan müzede Roma, Bizans ve Osmanlı
Dönemine ait eserler yer almakla birlikte Yalova’nın çeşitli bölgelerinde
bulunan eserlere ait maketler de yer almaktadır. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
tarafından kurulan Açık Hava Müzesi, Bursa Müzesi Uzman elemanları tarafından
dizayn edilmiş olup, 2005 yıl sonu itibariyle, İlimizde çeşitli tarihlerde
çıkarılan 46 adet mevcut tarihi eserlerin envanter bilgileri hazırlanmıştır.
Kara Kilise: Yalova ili Çiftlikköy ilçesinde, Başkent
Sahil Sitesi içerisinde bulunan yapı kalıntısının, Bizans dönemine ait bir
kilise olduğu sanılmaktadır. Bu yapı daha önce burada bulunan Roma dönemine ait
bir mabedin üzerine kilise olarak yapılmıştır. Yapı üslubundan 4. Ve 5. yüzyıla
ait olduğu anlaşılmaktadır. Kilise moloz taş ve tuğladan açık Yunan haçı
planında yapılmıştır. Haç kollarının ortada birleştiği yerde yuvarlak kasnaklı
kule şeklinde kubbesi bulunmaktadır. Apsis kısmı tahrip olduğundan kesin bir
sonuca varılamamakla beraber yuvarlak bir niş şeklinde olduğu, iki yanında da
protesis ve diakonikon hücrelerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Günümüzde site
içerisindeki bir parkta korunmaktadır.
Karaca Arboretumu: 1948’de Hacı Halil Karaca
tarafından kavaklık yapılmak üzere alınan arazi 1970’li yıllara gelindiğinde
oğlu Hayrettin Karaca tarafından başta Türkiye olmak üzere Asya , Avrupa,
Afrika, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi farklı kıtalardan getirilen bitkilerle
süslendi. 1980 yılında Karaca Arbetorumu adıyla halka açılan
arazi, Türkiye’nin ilk özel arboretumu oldu. Arboretum, il merkezine
5 km mesafede Samanlı Köyü içerisinde görülebiliyor.
Sudüşen Şelalesi: Yalova Termal ilçesinde
bulunan Sudüşen Şelalesi, şehrin doğa harikalarından biri. Samanlı
Dağları’nın arasında bulunan şelale yeşilin her tonunu görebileceğiniz ormanlık
bir alanla çevrili. Şelalenin akıntısı kuvvetli olduğundan burada yüzmek pek
güvenli değil. Ancak piknik alanları ve muhteşem doğasıyla kamp, doğa yürüyüşü,
bisiklet turları gibi aktiviteler için oldukça elverişli.
Yalova Termal Kaplıcaları: Yaklaşık 4000 sene önce
gerçekleşmiş doğa olaylarıyla oluşan Yalova Termal Kaplıcaları, Yalova il
merkezinden 12 km. uzaklıkta bulunuyor. Türkiye’de şifa turizmi deyince akla
ilk gelen yerlerden biri olan kaplıcalar, altın madalya sahibi tek Türk
Kaplıcası. Sularının kaliteli ve içilebilir olması nedeniyle de dünyaca üne
sahip olan Yalova Termal Kaplıcaları 2000 seneden beride insanların şifa
aradıkları yer. İlk hamamın Bizans İmparatoru Constantinus tarafından yapılan
kaplıcalarda bulunan yeni banyolar ve köşkler Sultan Abdülmecid Dönemi’nde
yaptırılmış. 1929 ‘da Atatürk’ün isteğiyle hem Türkiye’ye hem de dünyaya
tanıtılan kaplıcalar 1. dereceden doğal, arkeolojik ve tarihi sit alanı olarak
korunuyor. İçinde spor salonu, yürüyüş parkuru banyolar, hamamlar bulunan
Yalova Termal Kaplıcaları günümüzde Sağlık Bakanlığı tarafından yönetiliyor.
Dipsiz Göl: Dipsiz Göl, Yalova’nın doğal
güzelliklerinden. Çınarcık İlçesi’nin Erikli Yaylası’nda konumlanan göller biri
530 metre rakımda diğeri 570 metre rakımda bulunan iki gölden oluşuyor. Büyük
ve Küçük Dipsiz Göl olarak adlandırılan göller kent ormanından yaklaşık 2 km
mesafede yer alıyor. Yalova istikameti üzerinden Çınarcık, Teşvikiye
güzergahını takip ederek, Bursa istikameti üzerinden Hayriye, Selimiye köyleri
güzergahını takip ederek kent ormanına ulaşabiliyor. Dipsiz Göl zengin fauna ve
florasıyla doğaseverlerin vazgeçilme noktalarından biri.
Yalova tarihi ve doğal güzellikleri kadar yemekleriyle de
adından söz ettiren bir ilimiz. Şehirdeki bazı restoranları bu yazımızda
elimizden geldiğince irdelemeye çalıştık.
Golova Et Lokantası: Silah ve çeşitli koleksiyonları küçük
bir Karadeniz müzesi olan işletmeyi rahmetli olan sahibini saygıyla anarak,
yöresel yemek ve mangal çeşitleri ile müşterilerine oldukça kaliteli bir
hizmet sunmakta. Etler taze ve lezzetli. Yoğurt ise enfes. Kısacası burayı
tercih etmeniz için çok fazla sebep var.
Dayı Kürek Lahmacun: Temizliği ve iç dekorasyonu ile çok
nezih ve gidilmesi gereken bir mekan. Çalışanları da oldukça nazik ve
ilgililer. Ailenizle birlikte Yalova seyahatinizde güzel bir akşam
yiyebileceğiniz bu mekanı rotanıza eklemenizde yarar var.
Ünsal Balık: Mekandaki tüm deniz ürünleri çok taze ve
gerçekten çok lezzetli. Yalova’da oldukça rağbet gören bu işletme sizin de
Yalova gezinizde uğrayabileceğiniz mekanlar arasına girebilir.
Sepetçioğlu: Yalova’da konaklamış iseniz sabahına
kahvaltı için gidebileceğiniz en doğru adreslerden birisi. Birçok ürünü doğal
ve taze olan işletme size harika lezzetler sunuyor. Güne güzel başlamanızı
sağlayabilecek bu işletmeyi gezi programınıza ekleyebilirsiniz.