Karabük
Karabük
Karadeniz Bölgesinde bulunan ilimiz, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle yeşilliği göz kamaştırmaktadır. Bunun yanında merkezinde ve ilçelerinde birçok tarihi yapı ve doğal güzellik bulunur. Şehirde karasal iklim koşulları hakimdir. Kış ve ilkbahar ayları ç
Karabük ilinin büyük bir kısmı ormanlık araziden oluşmaktadır. Ormanlarda
barındırdığı ağaç türleriyle ülkemizin eşsiz yerlerinden biridir.
Karabük Demir Çelik Sanayi Müzesi: Karabük, Türkiye’de
ilk entegre demir-çelik sanayinin kuruluş yerlerinden biri olma özelliğiyle
tanınıyor. Çelik üretiminde giderek kendini geliştiren Karabük’te sektörün
geçmişten günümüze kadar olan değişimini ve ürün koleksiyonlarını
sergileyebilmek için 1984 yılında Karabük Demir Çelik
Müzesi açıldı. Müzede demir ve çelik sanayi ile ilgili fotoğraflar,
fabrikadaki üretilen ilk ürünler, Türkiye’de yapılan buharlı lokomotifler gibi
farklı koleksiyonlar görülebiliyor.
Hadrianapolis Antik Kenti: Karabük’ün Eskipazar ilçesinde
bulunan Hadrianapolis Antik Kenti, Budaklar, Büyükyaylalar, Çaylı ve
Beytarla köylerini kapsıyor. Kuruluş tarihi milattan önce 320’li yıllara
dayanan kentte ilk yerleşimin Hititler tarafından yapıldığı düşünülüyor. Roma
Dönemi’nde önemli merkezlerden biri olan antik kent, mahzenler, saray merdiveni
kalıntıları ve hamam harabeleri, Roma yapıları ve mezarlardan oluşuyor.
Hititler ve Romalılar dışında başka kavimlerce de kullanılan Hadrianapolis
Antik Kenti’nde kadın, erkek, hayvan ve meyve figürlerinin yer aldığı
mozaikler, kilise, sur, hamam, tünel kalıntıları görülebiliyor.
Tokatlı Kanyonu: Karabük’ün Safranbolu ilçesinde
bulunan Tokatlı Kanyonu, şehirde mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.
Bir ucu Tokatlı Köyü’nde, bir ucu Gümüş Mahallesi’nde bulunan kanyon
doğaseverler için adeta biçilmiş bir kaftan. Çünkü kanyonda 9 kilometrelik bir
yürüyüş parkuru ile paintball ve at binme gibi etkinlikler için uygun alanlar
bulunuyor. Ayrıca kanyonun sonunda doğanın eşsiz manzarasını izleyebileceğiniz
Kristal Cam Teras yer alıyor.
İncekaya Su Kemeri: Karabük’ün doğal güzellerinden biri
olan Tokatlı Kanyonu üzerinde bulunuyor. Osmanlı Dönemi’nde suyu karşı tarafa
taşımak için inşa edilmiş olan kemer, Sadrazam İzzet Mehmet
Paşa tarafından yaptırılmış. 116 metre uzunluğuna sahip İncekaya Su Kemeri
toplam 6 adet kemerden oluşuyor. Eskiden kemerde karşıdan karşıya geçiş varken
günümüzde buna izin verilmiyor. Kemerin üzerinde bulunduğu Tokatlı Kanyonu ise
doğa yürüyüşleri için oldukça ideal.
Mencilis Mağarası: Türkiye’nin en uzun 5. Mağarasıdır. Şehrin
doğal güzelliklerinden biri. Karabük’ün Bulak Köyü’nde yer alan mağara,
birbirine bağlantılı 3 kattan oluşuyor. Mağaranın ilk katında içme suyu
çıkarılan bir yer altı nehri bulunuyor ve bu nehir mağaranın içinde 15 metrelik
bir şelaleye dönüşüyor. Orta katında fosilleşmiş sarkıt ve dikitler bulunan
Mencilis Mağarası muhteşem atmosferiyle adeta büyülüyor. Uzunluğu 6 kilometreyi
bulan mağaranın yalnızca 400 metrelik bölümü ziyaret edilebiliyor.
Ulu Cami: Safranbolu’nun Kıranköy Mahallesi’nde bulunmaktadır..
Bölgede yaşayan Rumlar tarafından 1872 yılında inşa edilen yapı eski adıyla
Aziz Stefan Kilisesi adıyla biliniyor. Mübadelenin ardından camiye dönüştürülen
yapı etkileyici yapısıyla ön plana çıkıyor. Üzerinde Rumca yazılmış 3 adet
kitabe bulunan cami günümüzde ibadete açık halde bulunuyor.
İzzet Paşa Camii: Karabük’ün tarihi yapılarından biri
olan İzzet Paşa Camii, Sadrazam Safranbolulu İzzet Paşa için yaptırıldı.
1794-1798 yılları arasında inşa edilen cami, Külliye, kütüphane, abdesthane,
iki çeşme ve vakıf dükkanları yapılarından oluşan caminin içi kalem işleri ve
bezemelerle süslü. 1902-1903 ve 1990 yıllarında onarımdan geçen İzzet Paşa
Camii günümüzde ibadete açıktır.
Safranbolu: Safranbolu, 18 ve 20. yüzyıllar arasında
yapılmış ve bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş Osmanlı evleriyle ünlü bir
ilçe. Yaklaşık 3000 yıllık tarihi geçmişinde pek çok uygarlığa ev sahipliği
yapan ilçe en çok Rumlar ve Osmanlılardan izler taşıyor. Bu dönemlerden kalma
cami, kilise, han hamam, köprü ve konaklara sahip olan Safranbolu, özellikle
geleneksel Türk evlerini yansıtan konaklarıyla tanınıyor. Korunması gereken
2000 kültür varlığıyla ilçe 1994 yılından beri UNESCO’nun koruması altında
bulunuyor. Kimisi butik otel, kimisi restoran olarak hizmet veren kimisi de ev
olarak kullanılan konaklarla süslü Safranbolu tarihi yapıları ve çarşılarıyla
her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor.
Karabük seyahatinde yemek yenebilecek bazı restoranları
sizin için irdelemeye çalıştık.
Kilcioğlu Pide: Yerel pide çeşitlerini bulabileceğiniz bu
işletme, Karabük seyahatiniz de farklı lezzetler tadabileceğiniz bir adres.
Genellikle fazla ilgi gösterilmesinden ötürü kalabalık olan işletmede hizmette
küçük aksilikler yaşanabiliyor. Ancak yemeklerin lezzeti bizce bu açığı
kapatıyor.
Nil Yörem Mutfak Cafe Restaurant: Bu mekanda hemen her
şey ev yapımı ve doğal. Hizmet ve servis kalitesi de oldukça iyi. Yöresel bir
çok lezzeti bir arada bulabileceğiniz bu işletmeyi yemek rotanıza
ekleyebilirsiniz.
İki Kaşık Restaurant: Safranbolu’da bulunan işletmede
yöresel ev yemeklerini bulabilirsiniz. Başlangıçta masanıza ücretsiz gelen
mezeler çok lezzetli. Mekanda özellikle etli yaprak sarmasını mutlaka
denemelisiniz.
Safranbolu Sofrası: Safranbolu mutfağını çok geniş bir
menüyle sunan oldukça nezih bir işletme. Ayrıca servis elemanları da oldukça
güler yüzlü ve ilgili. Safranbolu’ya geldiyseniz uğramadan dönmemeniz gereken
mekanlardan biri.